İmplant ( Dental İmplant )

İMPLANT HER YAŞTA YAPILABILIR MI? IMPLANT YAPTIRMANIN SAKıNCALARI VAR MIDIR?

İmplant tedavisi diş eksikliği olan bireylerde eksikliğin giderilmesi için yapılan bir tedavi yöntemidir. İmplant diş uygulaması 2 aşama olarak yapılır. Uygulamanın ilk aşamasında diş eksikliği olan yere yani çene kemiği içerisine implant denen titanyum vidanın yerleştirilmesidir. Çene içerisinde kemik ile implantın kaynaşması (osseointegre olması)için gereken süre kullanılan implantın markası ve özelliklerine göre 1 – 3 ay arasındadır. İkinci aşamada bu kemikleşen alanın üstüne ağız ve diğer dişlerinizin yapısına uygun zirkonyumveya metal destekli porselen veneer kron olarak adlandırılan protez dişlertakılır. Protezler yapılırken genellikle iki yöntem yaygın olarak kullanılır bunlardan biri simante (yapıştırma) yöntemi diğeri de vidalama yöntemidir. Bunlardan hangisi hastamızın ağızı için uygunsa o yöntem tercih edilir.

Günlük hayatınızı aksatmadan uygulanan bu yöntemle köprü gibi diğer dişlerinizi yük binen bir uygulama yapmanıza gerek kalmıyor hem de daha uzun ömürlü ve sağlıklı bir dişe sahip olmuş oluyorsunuz. Ayrıca birde diş estetiğiniz ön plana çıkmış oluyor daha rahat gülümseyip bunu dert etmenize gerek kalmıyor.

İmplant her yaşta yapılabilir mi?

Diş eksikliği olan hastalar, ya da hareketli protez kullanımında zorluk çekenlere, eğer genel sağlık durumları da müsaitse implant uygulaması yapılabilmektedir. Müdahale edilemeyen diabet hastaları , ciddi kemik rahatsızlıkları olanlar, yüksek tansiyon problemi yaşayanlar ile şeker hastaları, implant uygulaması ndan önce kesinlikle doktorlarına danışmalıdırlar. Bunlar haricinde, ciddi bir sağlık problemi olmayan hastalarda da emin olmak için genel ağız kontrolü, panoramik filmle birlikte bir çene filmi ve gerektiği durumlarda üç boyutlu filmler çekilebilmektedir. Bunlar yoluyla hastanın implant uygulamasına uygun olup olmadığı anlaşılır.

Diş implantının sağlık açısından sakıncaları var mıdır?

Ağız içindeki bakterilerin neden olduğu zararlar: İmplant yapılan hastanın diş eti çekilmesi gibi problemleri olursa, diş implantının kökleri açığa çıkabilir. Bu durumda bölgede bakterilerin birikmesi ve zaman içinde enfeksiyon gelişmesi söz konusu olabilir. Bu ilerlediği zaman çene kemiğindeki implant kaybedilebilir. Bu yüzden hastaların ağız ve diş bakımını mutlaka gerektiği gibi yapması ve aynı doğal dişlerine gösterdiği özeni göstermesi gerekir.

Enfeksiyon ve iltihap kaynaklı zararlar: Ağız içine yerleştirilmiş olan implant çevresinde bazen iltihap ve enfeksiyon gelişebilir. Bu genellikle ağız sağlığına dikkat etmeyen, hijyene önem vermeyen kişilerde görülmektedir. Virüslerde bu sorunların yaşanmasına neden olabilir. Özellikle sigara alışkanlığı olanlarda ve şeker hastalarında bu sorun daha fazla görülür.

İmplantı vücudun reddetmesi: Nadiren bağışıklık sisteminin implantı istememesi gibi bir sorun yaşanabilir. Sigara içen kişilerde buna daha fazla rastlanır. Titanyum alerjisi olan ve diş gıcırdatma sorunu bulunan kişilerde de bu görülebilir.

Sinirsel sorunların olması: İmplant yerleştirilmesi sırasında hastaya yapılan lokal anestezi sırasında, bazı kişilerde sinirlerin hasarı söz konusu olabilir. Bu hastalarda diş etinde his kaybı ve ağrı oluşabilir. Yemek yerken, konuşurken ya da tıraş olurken hastalar oldukça zorlanır. Bunlar dikkate alınarak implant tedavisini yapacak diş doktorunun özenle seçilmesi gerekir.

Titanyum alerjisi varsa: Titanyum doku ve kemik dostu bir element olmasına rağmen, bazı kişilerde titanyum alerjisi olabilir. Bu durumda implantın çıkarılması gerekebilir. Özellikle bağışıklık sistemi sorunları olanlarda bu durum gelişebilir.

Sarı tırnak sendromu: İmplant bazı kişilerde sarı tırnak sendromu adı verilen bir rahatsızlığa neden olabilir. Bu hastalarda implant yerinden çıkarıldığında, rahatsızlık önlenebilir.

İmplant uygulamalarında akla en çok gelen sorulardan biri de implant yaptırdıktan sonra ağrı oluşur mu? sorusudur.

Bu yapılan işlemin ne kadar doğru ve iyi yapıldığı ile değişkenlik gösteren bir durumdur. İmplantın ilk aşamasında nadir olarak ağrı meydana gelmektedir. Burada kastedilen ağrı büyük çaplı değil daha küçük çaplı ağrılardır. İmplant uygulaması sırasında çene kemiğine kısa sürelide olsa bir travma oluşturduğu için bu ağrıda beklenir. Ancak bu durumu minimuma indirmek için implantoloji uzmanı antibiyotiklerin yanında ağrı kesiciler vermektedir. Antibiyotiklerin verilmesinin sebebi ağız içi bir çok bakteri ürettiği için yaranın mikroorganizmalara karşı daha dirençli hale gelmesini sağlamak amacıyla kullanımına gerek duyulur.

Bu durumların yanı sıra kişinin ağız ve diş sağlığına gerekli hijyeni ve bakımı sağlaması gerekmektedir. Aksi durumda ağrı beklenilmesi kaçınılmaz bir durumdur. Ağrı haricinde bölgede şişlikte meydana gelebilmektedir. Bu durumda da bu bölgeye uygulanan buz kompleksi ile durumu minimuma indirmektedir. İmplant operasyonu yapıldıktan sonraki ilk 2 saat içinde 20 dakika ara ile implant yapılan bölgenin dış taraftan 5-6 dakika buz kompress yapılması önerilir. Bu uygulama şişliğin oluşmasını minimuma indirecektir.

İmplant operasyonu sonunda yeme içmenize de oldukça dikkat etmelisiniz diş hekiminizin önerilerine uymalısınız. Aksi bir durum belirtilmediği sürece çok soğuk ve çok sıcak yiyeceklerden kaçınmalı. Yumuşak ve oda sıcaklığında yiyecekler tüketilmelidir.

2017 implant diş fiyatları uygulama için kullanılacak olan implatın türüne ve markasına göre değişkenlik göstermektedir. Piyasada Nobel Biocare(branemark) – İsveç, ITI (straumann) – İsviçre, Astra Tech – İsveç, Bego – Almanya gibi önde gelen markaların dışında toplamda 300 den fazla implant markası mevcuttur. Burada kullanılan implant markası ve implant üstü uygulanacak olan proteze göre fiyatlar değişkenlik

DENTAL IMPLANT

Diş eksikliğinde kullanılan kayıp dişlerin köklerinin yerine yerleştirilen titanyum vidalardır. Diş eksikliğinde yapılarak protezleri taşımak için yerleştirilirler.

Tek diş eksiklerinde komşu dişlere dokunulmadan eksik diş yerine implant yerleştirilerek dişsizlik sorunu giderilebilir.

Çoklu diş eksikliklerinde hareketli protez yerine sabit protezler için ayak oluşturularak daha konforlu bir tedavi seçeneği oluşturulur.

Ayrıca tam dişsiz ağızlarda hareketli protezlerin tutuculuğunu artırmak için kullanılabilir.

İmplant kullanılarak yapılan protezlerin tedavi süreci, implantın kemiğe kaynama süresi tedaviye eklendiğinden önceki yöntemlere göre biraz daha uzundur. İmplant cerrahı olarak çene kemiğine yerleştirildiği bölgeye göre uygun süre beklendikten sonra üzerine protez yüklenir.

Bu süre 6-12 hafta arasında değişebilir. Her implant vakası aynı olamayacağı için yapılacak tedavinin süresi muayene sonrası belirlenebilir.

Uzun süre dişsiz kalmış bölgelerde kemik yetersizliği yüzünden implant yerleştirmek her zaman mümkün olmayabilir. Ayrıca dişsiz bölgenin bazı anatomik yapılara olan komşuluğu implant cerrahisi öncesinde ya da esnasında uygun kemik doku oluşturabilmek için bazı kemik cerrahilerinin yapılması gerektirebilir.(Üst çene arka bölgede sinüs tabanının yükseltilmesi gibi.)

İmplant cerrahisi lokal anestezi altında uygulanacak implant sayısına göre değişen sürelerde yapılabilir. Cerrahi tamamen ağrısız gerçekleştirilir. Operasyon sonrası antibiyotik ,ağrı kesici ve hijyen için gargara kullanımıyla ortalama 1 hafta içinde yara bölgesi tamamen iyileşir. İmplantın kemik içindeki iyileşmesi için genelde 6-8 hafta beklenir. Operasyon sonrası şiddetli ağrı beklenmez. Doğru ilaç kullanımıyla bu süre rahat geçirilir. Bu sürede hastalara geçici protezler kullandırılır, dişsiz kalması gerekmez.

Dental implant malzemesi olarak çok fazla seçenek bulunabilir. Ancak başarısı kanıtlanmış uzun süredir kullanımı olan markaların tercihi önemlidir. Kullanılan malzemelerin kemikle olan bağlantısı ne kadar iyi oluşur ve korunursa implant o kadar uzun ömürlü olur. Protez tamamlandıktan sonra iyi bir bakım ve düzenli diş hekimi kontrolleri ile ömür boyu kullanılabilmektedir. Her tedavide olduğu gibi implant tedavisinde de riskler, başarı ya da başarısızlıkları, tedavi seçenekleri kişiye özeldir ve ancak iyi bir muayene sonrası belirlenebilir.

Klinikte muayene yapılırken, mutlaka radyografik görüntülere ihtiyaç duyulur. Böylelikle kullanılacak implantın ve yapılacak cerrahilerin planlanması kolaylaşır.

Dental implantlar doğal dişlere en yakın protezleri yapabilmemiz için en iyi seçenektir. Çoğunlukla hastalarımız implant destekli protez tedavilerinde kendi dişlerini kullanmıyor hissini yaşarlar.

Diş kaybından sonra dişsiz kalan bölgedeki kemik için yapılacak tek şey ö bölgeye uygun bir impalntın yerleştirilmesidir. Çünkü implantlar da tıpkı dişler gibi bulundukları kemiğin kaybını engellerler.

IMPLANT MARKALARI NELERDİR? HANGİSİNİ TAVSİYE EDERSİNİZ?

Diş implant uygulamalarındaki başarıyı etkileyen en önemli kriterlerlerden bir diğeri de uygulanan implantın markasıdır. Günümüzde dünyada ve Türkiye’de uygulanan yüzlerce marka implant vardır. İmplant teknolojisindeki yeni cihazlar sayesinde artık tüm şirketler yeni markalar üretmeye başlamışlardır. Bu durum, markalar arasında ciddi kalite farklarını beraberinde getirir olmuştur. Dünya implant marka listelerinde 1. Sınıf olarak adlandırılan markaların başında ITI ve BRANEMARK markaları gelmektedir. Özellikle avrupa firmaları piyasada çok başarılı olmuşlardır.

Yerli üretim ve uzakdoğu menşeili implantlar da implant piyasasında ciddi bir yere sahiptir. Bu nedenle implant uygulamasına karar verilmeden önce hangi marka implantın uygulanacağını mutlaka önceden öğrenmeniz önemlidir. Uygulanacak olan implant markasının üretim yeri ve tipi implant uygulamasının başarısında önemli rol oynamaktadır. Bu bilgiler ayrıca yıllar sonra bile implantınızın üzerine yeniden kaplama yapılması gerektiğinde kaplamanın hazırlanabilmesi ve uygulanabilmesi için gerekli olacaktır.

Halen piyasada bulunan implant diş markalarının en bilinenleri aşağıdadır.

• Straumann
• Biotech (CMI) implant
• Xive İmplant
• Biohorizons
• MIS-Alfagate implant
• İmplant Direct
• Zimmer İmplant
• Camlog dental implant

ORAL IMPLANTOLOJI NEDIR?

Kaybedilen dişlerin yerine tedavi amacı ile yerleştirilen ve organizma için herhangi bir yan etkisi olmayan, kemik dokusu ile birleşimini tamamladıktan sonra da tabii bir diş gibi iş görebilen, metal ya da porselenden yapılan plak, vida ve çivilere implant adı verilir. İmplant, doğal dişiniz gibi görünür, tıpkı doğal performans gösterir.

İmplant insanlık tarihi kadar eskilere dayanan bir uygulamadır.Tarihinin çeşitli kademelerinde insanlar, çene kemiği üzerine diş görevini görecek parçalar monte etmeyi bir bir çözüm olarak görmüşlerdir.
Günümüzde implant materyali olarak en fazla kullanılan metal titanyumdur. Titanyum, doku uyumu mükemmel olan, yüzyıllardır tıbbın birçok alanında güvenle kullanılan bir metaldir. Kök, silindir ya da vida şeklinde biçimlerindirilen titanyum, özel birtakım işlemlerden geçirildikten sonra dental implant olarak kullanıma hazır hale gelmektedir.

IMPLANT NASIL UYGULANIR?

Son yıllarda yapılan araştırmalar sonucunda gerek uygulama kolaylığı gerekse uzun dönem başarı açısından vida şeklindeki implantlar en çok tercih edilen implantlar haline gelmiştir.

Genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilen küçük bir cerrahi müdahale ile implantlar çenelerdeki uygun noktalara yerleştirilir ve yaklaşık iki ay süreyle kemikle kaynaşması için beklenir.

Daha sonraki aşamada protezleri taşıyacak ara parçalar implantların üzerine yerleştirilir ve rutin protez işlemlerine başlanır.

Bu tedavi süreci muayeneden tedavinin tamamlanmasına yaklaşık 2,5-3 aylık bir zamanı kapsar.

Multidisipliner Yaklaşım

Implant uygulamaları genel olarak basit bir cerrahi işlem olarak kabul edilse de bir ağız ve çene cerrahisi uzmanı ile bir protetik diş tedavisi uzmanının işbirliği başarı için en uygun yaklaşımdır. Dişler ağza yerleştirildikten sonraki dönemde, implant çevresi dokular bir dişeti hastalıkları uzmanı tarafından üç aylık periyotlarla takip edilmelidir.

IMPLANT UYGULAMASININ AMACI NEDIR?

Diş kayıplarının ya da meydana gelen travmaların sonucunda, fizyolojik olarak oluşan kemik erimeleri, çene kemiğinin seviyesinin ve hacminin azalmasına sebep olmaktadır. Bu durum, uygulanacak protezin işlevini tam olarak yerine getirebilmesine engeldir. Bunun sonucunda da çiğneme ve konuşmada problemler çıkması kaçımımaz olur.

İmplant uygulamalarının ana hedefi; implantlar ve bunlardan destek alan implant üstü protezler ile her türlü dişsizliğin ve eksik fonksiyonların giderilmesidir.

Hangi durumlarda implant uygulanabilir?

Tek diş eksikiliği, birden fazla diş eksikliği ve tam dişsizlik durumlarında implant uygulanabilir.

IMPLANT TEDAVİSİNİN YARARLARI NELERDIR?

İmplant, sağlam, rahat ve güvenilir bir uygulamadır. İmplantlar üzerine yapılan protezler, gerçek dişlerin yerini alırken en doğal yapıyı oluştururlar. Eksik dişlerin tamamlanması sürecinde, sağlıklı dişlere dokunulmamış olur. Tüm protezlere oranla çok daha uzun ömürlüdür.

Ben bir implant tedavisi görebilir miyim?

Normal bir yara iyileşme kapasitesi olan
Ağız hijyenini sağlayabilecek
Yeterli miktarda ya da yeterli miktara ulaştırılabilecek potansiyelde sağlıklı kemik yapısına sahip
İmplant yapımı için kesinlikle sakınca teşkil eden bazı hastalıkları olmayan herkes, implant tedavisi görebilir. Siz kendinizi bir aday olarak görüyorsanız doktorunuz, implantın sizin için doğru bir seçim olup olmadığına karar verir.

ÇENE CERRAHISI

Beş yıllık diş hekimliği eğitiminden sonra, beş yıllık Ağız ve Çene Cerrahisi doktora programlarını başarıyla tamamlayan adaylar, Ağız ve Çene Cerrahisi doktoru ünvanını alırlar.

Doktora eğitimleri sırasında adaylar, kendi departmanlarında gerçekleştirilen tüm tedavilerde aktif olarak yer aldıkları gibi, çeşitli hastanelerde Genel Anestezi, Yoğun Bakım, KBB, Genel Cerrahi gibi tıp dallarında da yaklaşık bir yıl süren rotasyon programlarına dahil olurlar.

Çene ve Yüz Deformiteleri

Çenelerin gelişimi ergenlik çağına kadar devam eden ve bir çok faktörden etkilenen karmaşık bir süreçtir. Bu süreçte ortaya çıkacak olumsuz etkenler;

• çenelerin birbiriyle uyumsuz olarak gelişmesine
• diş çapraşıklıklarına,
• konuşma bozukluklarına
• çiğneme, yutkunma ve ısırma problemlerine,
• nefes alma problemlerine

Tedavi

Çene deformitelerinin tedavisinde geçerli yöntem, çenelerin cerrahi müdahale yoluyla düzeltilmesidir. Ortodontik tedavi, cerrahi girişim öncesinde dişlerdeki çapraşıklıkların düzeltilmesi ve çenelerin ameliyata hazırlanması açısından gereklidir.

Ameliyat sırasında çenelerden birisi ya da her ikisi, estetik ve fonksiyonel açıdan olması gereken en uygun pozisyona getirilerek sabitlenir.

Çene ve yüz deformitelerinin varlığı, yüz görünümünden kolayca anlaşılabilir. Eğer çene ucunuzun fazla ileride ya da geride olduğundan şikayet ediyorsanız, dişlerinizin normal kapanmadığını hissediyorsanız ya da yüzünüzdeki asimetri sizi rahatsız ediyorsa, bir ağız ve çene cerrahisi uzmanından, muayene için randevu alınız.

Çene deformitelerinin tedavisinde geçerli yöntem, çenelerin cerrahi müdahale yoluyla düzeltilmesidir. Ortodontik tedavi, cerrahi girişim öncesinde dişlerdeki çapraşıklıkların düzeltilmesi ve çenelerin ameliyata hazırlanması açısından gereklidir.

Ameliyat sırasında çenelerden birisi ya da her ikisi, estetik ve fonksiyonel açıdan olması gereken en uygun pozisyona getirilerek sabitlenir (Alt 2 resim).

Çene ve yüz deformitelerinin varlığı, yüz görünümünden kolayca anlaşılabilir. Eğer çene ucunuzun fazla ileride ya da geride olduğundan şikayet ediyorsanız, dişlerinizin normal kapanmadığını hissediyorsanız ya da yüzünüzdeki asimetri sizi rahatsız ediyorsa, bir ağız ve çene cerrahisi uzmanından, muayene için randevu alınız.

ÇENE VE YÜZ KEMIĞI KIRIKLARI

Çene kırıkları genellikle yüz yaralanmalarına eşlik eder. Üst çene, alt çene, damak, elmacık kemikleri ve göz çukurunda oluşan kırıklar sonucu, soluk alıp verme, görme, konuşma ve yutma fonksiyonlarında aksaklıklar ile travmaya bağlı yüz deformiteleri gelişebilir.

Tedavi

Çene ve yüz kırıklarının tedavi prensipleri, kol veya bacak gibi, vücudun diğer bölgelerinde görülen kırıkların tedavi prensipleri ile aynıdır; Kırılan kemik parçaları eski haline getirilip, birbirleri ile kaynaşıncaya kadar hareketsiz tutulur. Kırık parçalarının eski haline getirilip sabitlenmesinde duruma göre, açık yöntem yani cerrahi yaklaşım, ya da kapalı yöntem, diğer bir deyişle konservatif tedavi yöntemleri uygulanabilir.

Çene Eklemi (Temporomandibüler Eklem)

Çene eklemi, kafatası ile alt çenenin birleştiği yerde, kulağın önünde yer alan, alt çenenin hareketine ve fonksiyon görmesine izin veren küçük bir eklemdir. TME ile ilgili en çok karşılaşılan rahatsızlıklar, kulak ve baş ağrısı ile ağız açmada kısıtlılık, çene hareketlerinde ağrı ve ses olarak tanımlanabilir.

Eklem problemlerinin nedenleri nedir?

Çene eklemi rahatsızlıklarının en sık karşılaşılan sebeplerinden biri, parafonksiyon adı verilen, diş sıkma, diş gıcırdatma gibi fizyolojik olmayan hareketlerin istem dışı olarak yapılmasıdır.
Bu tip parafonksiyonlar, erken dönemde önlem alınmadığı takdirde, menisküs dejenerasyonlarına kadar varabilen patolojilere sebep olabilirler. Parafonksiyonlar dışında, trauma, romatoid artrit, dejeneratif eklem hastalıkları da çene eklemlerinde ağrılı veya ağrısız çeşitli semptomlara yol açabilirler.

Mümkün olan tedavi uygulamaları

Çene ekleminin tedavisi, konservatif diş ve ilaç tedavisinden, kompleks cerrahiye kadar değişen bir yol izler. Tanıya bağlı olarak tedavi, ağrı için kısa dönem ağrı kesici ve kas gevşeticiler, ısırma plağı veya splint tedavisi ile stresi ortadan kaldırmaya yönelik girişimler şeklinde olabilir.
Genel olarak, eğer cerrahi olmayan tedavi başarısız olursa veya tüm tetkikler sonucunda eklemde geri dönüşümsüz ve hastanın yaşam kalitesini düşüren bir hasara rastlanırsa, cerrahi bir müdahale gerekebilir

KEMIK ONARIMLARI

Sinus Lifting

Üst çenelerde, dişlerin hemen üstünde bulunan anatomik boşluklara maksiller sinüs adı verilir. Maksiller sinüsler hayat boyu büyümelerini sürdürürler. Sinüslerin hacmindeki artış, üst çenelerdeki kemik hacminde azalmaya yol açar. Fizyolojik olarak kabul edilebilecek bu kemik kayıpları, implant uygulamalarına olanak tanımayacak boyutlara ulaşabilir. Bu durumda, eğer imlant terapisi uygulanacaksa, Sinüs Lifting adı verilen, sinüslerin hacmini azaltıp, kemik hacmini artırmaya yönelik özel bir cerrahi müdahale uygulanmalıdır. Hastanın isteğine göre lokal ya da genel anestezi altında uygulanabilen bu operasyon ile çene kemiği ile sinüs mukozası arasına kemik partikülleri yerleştirilir ve takip eden altı aylık sürede kemik oluşumu beklenir. Bu amaçla hastanın kendi vücudundan (kalça ya da alt çene) alınacak kemikler kullanılacağı gibi, kemik bankalarından elde edilecek kemik ile inorganik materyaller de kullanılabilir. Kemik oluşumu tamamlandıktan sonra ise rutin implant uygulamalarına geçilir.

Alveol Kemiği Ogmentasyonu (Genişletme)

Diş çekimlerinden sonra, uzun dönemde karşılaşılan en büyük problemlerden biri çene kemiklerinde görülen erimedir. Diş kayıplarının tedavisi, implant uygulamaları ile giderilecekse kemik yüksekliği ve hacmi daha da önem kazanır. Implant uygulaması, belirli yükseklikte ve kalınlıkta kemik varlığını gerektirir. Erken yaşta diş kayıpları ya da yoğun dişeti iltihabı sonucu kemik hacminde oluşan azalmaları kemik onarımları ile giderilebilir. Bu onarımlar, hastaların kendi vücutlarından alınan kemik ile gerçekleştirilebildiği gibi, inorganik materyaller de aynı amaçla uygulanabilir. Eğer hastanın kendi kemiği kullanılacaksa verici saha için kullanılabilecek en elverişli saha kalça kemiğidir. Kafatasından alınacak kemik de bu amaçla kullanılabilir.

20 YAŞ DIŞLERI NIÇIN ÇEKILMELI?

Yirmi yaş dişleri, genellikle 15-20 yaşları arasında ağızdaki yerlerini almaya başlarlar. Ancak çenelerde bu dişler için yeterli yer bulunmadığı durumlarda süremeyip, dişeti altında ya da çene kemiği içinde gömülü olarak kalırlar.

Niçin çıkarılmaları gerekir?

Kısmen sürmüş bir yirmi yaş dişinin enfeksiyona ve çevre dişlerde çapraşıklığa yol açması sıklıkla karşılaşılan bir sorundur. Daha ileri durumlarda, gömülü dişi çevreleyen kapsül, kistik bir oluşuma dönüşüp çene kemiğini eritebilir.

Bu aşamada da tedavi edilmeyen durumlarda, kistten kaynağını alan ve daha komplike cerrahi işlemler gerektirecek olan tümöral oluşumları izlenebilir.
Rahatsızlık vermeyen 20 dişleri de çıkarılmalı mıdır?
Gömülü bir yirmi yaş dişinin sorun çıkarıp çıkarmayacağı önceden kestirilemez. Ancak sorun belirdiğinde tedavi, sorunsuz dişlere oranla daha ağrılı ve daha komplike olabilir. Gömülü yirmi yaş dişinin enfeksiyonunun en sık sebep olduğu rahatsızlıklar ağrı, çene köşesinde şişlik, ağız açıklığında kısıtlılık ve yutkunmada zorluktur.