Ağız ve Diş Sağlığı Problemleri ve Çözümleri
Ağız ve Diş Sağlığı Problemleri ve Çözümleri. En sık karşılaşılan Ağız ve Diş Sağlığı Problemleri ve Çözümlerini Temel Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi hekimleri cevaplıyor. Ağız ve Diş Sağlığı Problemleri ve Çözümleri ile ilgili en sık karşılaşılan sorulara cevapları bu bölümde bulabilirsiniz.
- Tümünü göster
- Ağız Bakım Ürünleri
- Ağız Diş ve Çene Cerrahisi
- Ağız Kokusu
- Ağız ve Diş Bakımı
- Ağız ve Diş Sağlığı Problemleri ve Çözümleri
- Çatlak Diş Sendromu
- Çocuklarda Ortodonti
- Çürükler
- Diş Beyazlatma ( Bleaching )
- Diş Dolguları
- Diş Eti Hastalıkları
- Diş Hassasiyeti
- Diş Röntgeni
- Endodonti
- İmplant ( Dental İmplant )
- Kanal Tedavileri
- Kozmetik Diş Hekimliği
- Oral Diagnoz
- Ortodonti
- Plak ve Diş Taşı
- Protetik Diş Tedavisi
- Protez
- Restoratif Diş Tedavisi
- Tıbbi Sorunlar & Ağız ve Diş Sağlığı
- Uzmanlıklar
- Yetişkinlerde Ortodonti
- Yirmi Yaş Dişleri
SİGARA ve DİŞ
Sigara ve tütün kullanımı ağız için oldukça zararlıdır. Bu zararları şöyle sıralayabiliriz:
1) Dişlerin üzerinde katran artıkları veya koyu-kahverengi lekeler birikir. 2) Damakta kırmızı renkli iltihabi oluşumlar gözlenir 3) Dişeti hastalığına yatkınlık 4) Kötü ağız kokusu 5) Siyah kıllı dil görüntüsü 6) Ağızda doku bozuklukları (oral lezyonlar) 7) Dişeti çekilmesi 8) Ağız kanseri Tütünün en büyük zararlarından birisi ağız kanseridir. Genelde ağız kanserlerinin %75’inde sigara ve alkol alışkanlığı olduğu saptanmıştır. Kişi sigarayı bırakırsa ağız kanseri riski hemen ve önemli ölçüde azalır. Sigara bırakıldıktan 10 yıl sonra ağız kanseri olma riski, hiç sigara içmeyeninkine denk olur.Ağız kanserinin tespiti
ağızda ve boyunda ağrısız, alışılmadık şişlik, yumru ve şişlik oluşumu ağız içinde yer yer kırmızı ve beyaz alanlar Ağız veya boğazdan gelen tekrar eden kanamalar çiğneme- yutkunma zorluğu Düzenli olarak diş kontrollerini yaptırmanız erken tanıda önemlidir. Anormal bir doku değişikliği varsa biopsi alınarak teşhise yollanır. Eğer ağız içinde anormal bir doku değişikliği varsa hemen hekiminize başvurmalısınız.Ağız kanserini nasıl tespit edersiniz?
Şu durumlarda yüksek risk altındasınız demektir:- sigara ve tütün kullanımı
- aşırı alkol tüketimi
- sürekli güneş ışığına maruz kalma
- dudak ısırma, yanak çiğneme alışkanlığı
- kötü yapılmış protezler
- yüz, boyun ve ağızda 2 hafta içinde iyileşmeyen ağrılar, uyuşuk alanlar
- dudak, dişeti veya diğer ağız bölgelerinde oluşan şişlik, yumru veya kabarcıklar
- beyaz, kırmızı veya koyu renkli alanların oluşması
- ağız içinde tekrar eden kanamalar
7 KOLAY ADIMDA KANSER TESTİ :
1-) BAŞ-BOYUN aynada başınıza ve boynunuza bakın. Yüzün solu ve sağı aynı şekle sahip olmalıdır. Yüzünüzün sadece bir tarafında oluşan kabarcık ya da yumru oluşup oluşmadığını kontrol edin. 2-) YÜZ cildinizi kontrol edin. Renk, şekil değişikliği, yeni ben oluşumu ya da ağrılı alanlar var mı? 3-) BOYUN yan ve ön kenarları parmakla kontrol edin. Hassas bir alan hissediyor musunuz? 4-) DUDAK alt dudağınızı dışarı- aşağı çıkardığınızda herhangi bir renk değişikliği ya da ağrılı bir alan fark ediyor musunuz? Alt dudağınızı parmağınızla yoklayın, tekrar kontrol edin. aynı işlemi üst dudak için de tekrarlayın. 5-) YANAK yanakların iç kısmında beyaz, kırmızı, koyu renkli lekeler var mı? İşaret ve baş parmağınızla yoklayarak şişlik veya ağrılı bir alan olup olmadığını kontrol edebilirsiniz. 6-) DAMAK damağınızı görmeye çalışın. Şişlik, hassasiyet, renk değişikliği var mı? 7-) DİL dilinizi dışarı çıkarıp renk ve yüzey yapısını kontrol edin. Sağına, soluna, üstüne ve altına bakın.Süt Dişleri
Süt dişleri de tıpkı kalıcı dişlerde olduğu gibi tedavi edilmelidir. “Nasıl olsa değişecek!” düşüncesiyle bu dişlerin çekilmesi pek çok problemlere neden olur. Süt dişlerinin beslenmede önemi vardır. Çürük dişleri olan çocuklar dişleri ağrıdığı için doğru dürüst yemek yiyemezler. Aynı şekilde dişleri çekilen çocuklar da yemek yiyemedikleri için büyüyüp gelişemezler. Genel vücut gelişiminin yanı sıra süt dişleri çenelerin gelişimi için de gereklidir. Dişler konuşmak için gereklidir. Özellikle konuşmanın öğrenildiği dönemde ön süt dişlerinin eksik olması f,v,s,z,t harflerinin bir alışkanlık haline gelerek ömür boyu yanlış telaffuz edilmesine neden olacaktır. Güzel bir gülümseme için ise sağlıklı dişlere ihtiyaç vardır. Çürük ya da eksik dişleri olan çocuklar çirkin göründüklerini düşünerek psikolojik rahatsızlık duyarlar. Süt dişlerinin bir diğer görevi de alttan gelen daimi dişlerin yerini korumaktır. Bir şekilde süt dişi zamanından önce çekilirse yandaki dişler bu boşluğa doğru kayar. Alttan gelecek kalıcı dişe yer kalmaz. Bu diş diğerlerini sıkıştırır, sonuç olarak çapraşıklıklar meydana gelir. Bu nedenlerden dolayı süt dişleri de daimi dişlerde olduğu gibi tedavi edilmelidir.Süt Dişi Travmaları
Süt dişi travmaları, sıklıkla okul öncesi dönemde özellikle küçük çocukların dengelerini sağlamakta zorluk çekmeleri nedeni ile görülür. Araştırmalar, görülme sıklığının %11 ile %30 arasında değiştiğini göstermektedir. Bu oranlardaki büyük farklılıkların hekime başvurma oranının düşük olmasından kaynaklandığı bildirilmiştir. 1 -3 yaşlarında, fiziksel aktivitenin artması ile doğru orantılı olarak görülme sıklığı artar. Erkek çocukları daha fazla etkilenir. Kalıcı dişlerde travma görülme sıklığının ise %22 oranında olduğu ve 8 -11 yaş arasında sıklıkla görüldüğü saptanmıştır.Süt Dişi Travma Tedavileri
Olayın oluş zamanı dişin etkilenme miktarını ve tedavi planını etkiler. Olayın nerede olduğu tetanoz profilaksisi açısından önemlidir. Diş travmalarının olası zararlarından korunmak için travma şekli ve büyüklüğü nasıl olursa olsun eğer bilinç kaybı, kanama, denge kayıpları, baş ağrısı, kusma, bulantı, konuşma zorlukları vb. gibi genel sağlık durumu ile ilgili bir problemi yoksa en kısa sürede mutlaka bir diş hekimine, mümkünse bir çocuk diş hekimine başvurulmalıdır.Süt Dişi Travmalarından Korunmak İçin Neler Yapılmalı
Aileler ve çocuklarla ilgilenen kişilere düşen birinci görev diş travmalarına karşı hazırlıklı olmalarıdır. Bu hazırlık acil durumlarda ne yapılması gerektiğinin bilinmesi ve ulaşılacak hekimin belirlenmesini içermektedir. Ayrıca çocuklara, spor yaparken ağız koruyucu aparey ve kask, arabada kemer ve koltuk, evde ise düşmeyeceği ortamlar sağlanmalıdır. Travma ile diş hekimine başvuru arasında geçen süre, tedavinin başarısını etkileyen birinci nedendir. Eğer diş kırıldıysa ve kırık parça bulunabildiyse, kırık parçayı hemen bir süt içerisine koyarak mümkün olan en kısa sürede (ilk 1 saat içerisinde) diş hekimine başvurmak gerekir.Biberon Çürüğü
Bebeklerde bazen dişlerin üzerinde sürer sürmez kahverengi lekeler oluştuğu ya da bu dişlerin kırılıp döküldüğü gözlenir. Aslında bu lekeler diş çürükleridir ve dişler de çürük nedeniyle kırılır. Çocukluk döneminde yaygın olarak görülen ve halk arasında “biberon çürüğü” olarak adlandırılan bu durum, yanlış beslenmeye bağlı olarak gelişen enfeksiyon hastalığıdır. Ciddi sorunlara neden olabilen biberon çürüğü, erken yaşta görülmesi nedeniyle tedavisi oldukça güçtür. Bebek beslenmesinde en önemli besin olan anne sütü ya da inek sütü doğal olarak şeker içerir. Gece yatmadan önce ya da uyku sırasında bebek anne sütü ya da biberon emerse süt ağızda birikerek mikropların dişleri çürütmesi için elverişli bir ortam oluşturur. Bu nedenle özellikle gece beslenmesi sonrası dişlerin temizliğine özen gösterilmelidir.Genellikle üst ön dişlerde görülen bu çürükler, bazı durumlarda aşırı ilerleyerek tedavisinin imkansızhale gelmesine neden olabilir. Bu tip durumlarda tedavi edilemeyen dişlerin çekilmesi söz konusu olur. Süte ilave edilen şeker, pekmez, bal ve benzeri şekerli gıdalar çürüğün daha çok yayılmasına ve ilerlemesine neden olur. Bu nedenle uykudan önce verilen mamadan sonra ağız iyice çalkalanmalı ve yalancı emzik herhangi bir tatlıya batırılarak verilmemelidir.TIRNAK YEME
Tırnak yeme alışkanlığına çoğunlukla 3-4 yaşlarından önce başlamaz. (Çok ender olarak 5 aylık gibi erken bir dönemde görülebilir). Çocukların %33 de tırnak yeme davranışı görülür. Bu oran erken ergenlik çağına kadar sürer. Ergenlik çağında tırnak yiyen çocukların sayısı %40-45’e yükselir. Yani ergenlik çağına doğru çocukların hemen hemen yarısı tırnak yeme davranışı gösterir. Bunun nedeni olarak gençlerin çevreden onay görmemeleri olarak değerlendirilir. Ayrıca tırnak yiyen çocukların ailelerinin çoğunda tırnak yiyenlere rastlanmaktadır. Bunun içinde tırnak yemenin bir taklit olduğu ve büyükleri taklit etmek suretiyle öğrenildiği ileri sürülmektedir. Ergenlik çağında sosyal onay görenlerin çoğu bu alışkanlığı terk etmektedir.Tırnak yemek bazen ayak parmaklarını ısırmakla ve ayak tırnaklarını el parmaklarıyla yakalama ile ilişkili görülmektedir. Ayak parmağı tırnağının yenilmesi ve ısırılması hemen hemen sadece kızlarda görülmektedir.Tırnak yeme alışkanlığının sebepleri
Bu davranışın altında yatan sebepler parmak emmede olduğu gibi çoğunlukla psikolojik rahatsızlıklardır. Alışkanlık daha çok baskı altına alınmış heyecanların ilgilendiği durumlarla olup, çocuk bunun arzu edilmeyen bir davranış ve alışkanlık olduğunu anlayınca kökleşmekte olduğu görülmektedir. Tırnak yeme bir güvensizlik belirtisi olarak kabul edilir. Aile içinde aşırı baskılı ve otoriter bir eğitimin uygulanması, çocuğun sürekli azarlanarak eleştirilmesi, kıskançlık, yeterli ilgi ve sevgi görememe sıkıntı ve gerginlik başlıca nedenlerdir. Anne babanın yaşantısı da önemli bir etkendir. Anne baba geçimsizlikleri anne babanın sık sık kavga etmesi ailedeki sorunlar çocuklarda tırnak yeme gibi davranışlara neden olur. Bunun yanı sıra anne babanın aşırı kaygılı olması çocuğu aşırı derecede koruyup kollaması ayrıca anne babanın çocuklar arasında ayrım yapması çocuklar arasında kıskançlığa yol açar. Bu da dolaylı şekilde kendini tırnak yeme olarak gösterir. Tırnak yeme daha önce belirttiğimiz gibi taklit yoluyla da edinilebilen bir davranıştır. Ailede herhangi bir bireyin tırnak yeme davranışı göstermesi doğal olarak çocuğun ilgisini çekecektir. Ayrıca tırnak yeme davranışı olaylara bağlı olarak gelişebilmektedir. Çocuğu tedirgin eden herhangi bir olay veya çevrede onun için hoşnutsuzluk yaratacak herhangi bir durum bu davranışı göstermesine yol açar.Tırnak yeme Tedavi ve alınabilecek önlemler
En etkili yöntem 3-4 yaşlarına kadar bu alışkanlığın anne baba tarafından görmezlikten gelinmesidir. Daha sonra bu alışkanlık devam ederse;- Çocuğun gerginlik ve uyumsuzluk nedenleri iyice araştırılmalı ve bunlar saptanarak çözüm getirilmeli
- Çocuğu azarlamak, korkutmak, ceza vermek gibi zorlayıcı yöntemlerin uygulanması yararlı olmamaktadır. Hatta kimi zaman daha ağır duygusal problemlerin çıkmasına neden olabilir.
- Çocukları korku kaygı yaratacak durumlardan uzak tutmak gerekir.
- Küçük çocukların kaygı korku verici televizyon filmlerini izlemeleri, kavgalı olaylarda bulunmaları çocuğu heyecanlandıracağı için sakıncalıdır.
- Tırnak yiyen çocuklara geceleri yatarken eski hafif eldivenleri giydirmek. Çocuk gece tırnaklarını yemek veya ısırmak istediğinde hatırlatıcı olması bakımından yararlı olabilir.
- Parmak ve tırnağa acı fakat zararsız bir sıvı sürülebilir. Bu hem hatırlatıcı ve hem de tırnağını ağzına götürdüğü zaman acı ile birleştiğinde terk etmeye yardımcı olabilir.
- Çocukların ilgisi başka yöne çekilebilir. Sinema, televizyon izlerken veya radyo dinlerken onun ağzını çiğneyecek bir şeyle meşgul etmek tırnak yemenin ve ısırmanın yerine gelecek bir etkinlik olabilir.
- Çocukları ara sıra başarılarından dolayı ödüllendirme bazı durumlarda yarar sağlayabilir. Ancak bunun kısıtlı ve uygun şekilde kullanılması gerekir. Aksi takdirde çocuk yeni ödüller almak için bunu kullanabilir.
- Tırnak derin kesilebilir. Çocuğun kendi tırnak bakımıyla uğraşması da yararlı olabilir. Bunun içinde çocuğa manikür ve pedikür malzemeleri alınabilir.
Yetişkinlerde Diş Fırçalama Teknikleri
Doğru diş fırçalama en az iki dakika yani tam 120 saniye sürse de çoğu yetişkin dişlerini bu kadar süre fırçalamaz. En az iki dakika fırçaladığınızdan emin olmanız için zaman tutabilirsiniz. Dişlerinizi doğru bir şekilde fırçalamak için kısa ve nazik hareketlerle fırçalayın, dişeti çizgisine özel önem gösterin ve dişlerin arka kısımlarına, bilhassa dolgu, kuron ve diğer restorasyonların çevresindeki alanlara ulaşmaya dikkat edin. Doğru fırçalama için aşağıdaki maddeleri sırayla uygulayabilirsiniz.- Ellerinizi yıkayınız.
- Ağzı bol su ile çalkalayınız.
- Kuru diş fırçası üzerine, bezelye-nohut büyüklüğündeki diş macununu yayarak sürünüz.
- Diş fırçasını uygun şekilde başparmağın desteği ile tutunuz.
- Diş fırçasını, üst çene arka dişlerinin yanağa bakan dış yüzeyine, diş ile dişetinin birleştiği yere 45 derece açı ile yerleştiriniz.
- Kısa ve nazik hareketlerle dişetinden dişe doğru,her bir diş üzerinden 8-10 kez geçecek şekilde süpürür gibi bilekten döndürme hareketi ile fırçalayınız.
- Aynı yöntem ile üst çene dişlerinin damağa bakan iç yüzlerini fırçalayınız.
- Üst çene ön dişlerinin arka yüzeylerini, fırçayı dik tutarak fırçalamaya devam ediniz.
- Üst çene çiğneyici yüzeylerini ileri-geri hareketlerle fırçalayınız.
- Diş fırçasını, alt çene arka dişlerinin yanağa bakan dış yüzeyine, diş ile dişetinin birleştiği yere 45 derece açı ile yerleştiriniz.
- Kısa ve nazik hareketlerle dişetinden dişe doğru,her bir diş üzerinden 8-10 kez geçecek şekilde süpürür gibi bilekten döndürme hareketi ile fırçalayınız.
- Aynı yöntem ile alt çene dişlerinin dile bakan iç yüzlerini fırçalayınız.
- Alt çene ön dişlerinin arka yüzeylerini fırçayı dik tutarak fırçalayınız.
- Alt çene çiğneyici yüzeylerini ileri-geri hareketlerle fırçalayınız.
- Dil yüzeyini hafifçe ileri-geri hareketlerle fırçalayınız.
- Ağzı bol su ile çalkalayınız.
- Diş fırçasını yıkayınız ve kuruması için temiz bir kaba, diğer fırçalarla temas etmeyecek şekilde, dik olarak bırakınız.
Doğru Diş Fırçalama Nasıl Olmalıdır?
Doğru diş fırçalama en az iki dakika yani tam 120 saniye sürse de çoğu yetişkin dişlerini bu kadar süre fırçalamaz. En az iki dakika fırçaladığınızdan emin olmanız için zaman tutabilirsiniz. Dişlerinizi doğru bir şekilde fırçalamak için kısa ve nazik hareketlerle fırçalayın, dişeti çizgisine özel önem gösterin ve dişlerin arka kısımlarına, bilhassa dolgu, kuron ve diğer restorasyonların çevresindeki alanlara ulaşmaya dikkat edin. Doğru fırçalama için aşağıdaki maddeleri sırayla uygulayabilirsiniz.- Önce üst dişlerinizin daha sonra da alt dişlerinizin dış yüzeylerini fırçalayın
- Önce üst dişlerinizin daha sonra da alt dişlerinizin iç yüzeylerini
- Bütün dişlerinizin çiğneme yüzeylerini yani üst yüzeylerini temizleyin
- Daha ferah bir nefes için dilinizi de fırçalamayı unutmayın